Osmanlı Devleti’ndeki sigortacılık faaliyetleri uzun yıllar boyunca neredeyse tamamen yabancı hakimiyetinde yürütülmüştür. 19.yüzyıla kadar çok da önemli bir büyüklüğe ulaşamayan sigortacılık faaliyetleri için 1870 yılındaki Büyük Pera Yangını tarihi bir dönüm noktasıdır. Bu yangından sonra hem yabancı hem de yerel unsurların sigortacılığa olan ilgisi artmış, bu ilginin dolaylı bir sonucu olarak Osmanlı Devletin’deki ilk yerli sigorta şirketi olan Osmanlı Umum Sigorta kurulmuştur. Şirket Düyun-u Umumiye (Genel Borçlar İdaresi), Tütün Rejisi ve Osmanlı Bankası ortaklığında 1893 yılında faaliyete başlamıştır.

Faaliyet İzni
Şirketin kurulduğu dönemde Osmanlı Devleti’nde faaliyet gösteren şirketleri çoğunun resmi faaliyet izni yoktu ve gerekli teminat şartlarını yerine getirmiyorlardı. Osmanlı Umum Sigorta ise II. Abdülhamit’in fermanı ile kurulmuş ve devlet denetimi altında faaliyet göstermiştir. Şirket ilk olarak yangın, nakliyat ve hayat sigortacılığı branşlarında faaliyet göstermeye başlamıştır.
Osmanlı Bankası ve Tütün Rejisi bu sigorta şirketinin acentesi olmuş ve şirket geniş acente ağı sayesinde sigorta sektöründeki rekabete hızla ortak olmuştur. Şirketin adının Türkçe olması ve poliçelerini Türkçe düzenlemesi özellikle Osmanlı Devleti vatandaşlarının şirketi tercih etmesini sağlamıştır. Ayrıca Şirket Padişah fermanıyla kurulmuş olmanın avantajını kullanmış ve poliçelerinde “Ağustos 1892 tarihli ferman-ı humayun-u cenab-ı padişahi mantuk-u münifince teşekkül etmiştir” ibaresine yer vermiştir.

Osmanlı Umum Sigorta’dan her ne kadar ilk yerli sigorta şirketi olarak bahsedilse de şirketin kuruluşunda ve yönetiminde Fransız ağırlığı oldukça fazladır, şirketin sermayesi Fransız ve İngiliz kaynaklıdır. Tarihçi Osman Nuri Ergin bu durumu şöyle ifade etmektedir; “… bunun da Osmanlı Bankası gibi yalnızca adı Osmanlı’dır.”
Herşeye rağmen şirketin devlet denetimi altında olması ve poliçelerini Türkçe düzenlemesi o dönem şartlarında oldukça önemli bir gelişmedir. Diğer şirketlerin poliçelerinin büyük oranda yabancı dillerde düzenlenmesi ve denetime tabi olmamaları sektörde rekabetin bozulmasına, suistimallere ve müşteri mağduriyetlerine yol açmıştır. Osmanlı Umum Sigorta’nın halktan büyük talep görmesi diğer sigorta şirketlerinin de faaliyetlerine çeki düzen vermesini sağlamıştır. Başlarda yabancı sigorta şirketleri tarafından küçük bir rakip olarak görülmesine rağmen piyasadaki diğer şirketler için ciddi bir rakip olduğu kısa zamanda anlaşılmıştır.

Pazardaki Rekabet
Osmanlı Umum Sigorta yabancı sermayeli oluşuna rağmen piyasadaki diğer şirketlerce “yerli” bir rakip olarak görülüyordu. Sektörü elinde tutan İngiliz sigorta şirketleri sigorta primlerinde %50’ye varan indirime giderek Umum Sigorta’nın piyasadan çekilmesini sağlamaya çalışmışlardır, Umum Sigorta ve diğer şirketler de bu indirimlere yanıt verince prim tutarları önemli ölçüde düşmüştür. Ancak tüm bu çabalar İngiliz sigorta şirketlerinin monopol olmasına yetmeyince, 1900 yılında 44 sigorta şirketi tarife savaşlarını bitirmek amacıyla bir araya gelmiş ve Osmanlı Devleti’ndeki ilk yangın tarifesini oluşturmuştur.
Osmanlı Umum Sigorta’nın İngiliz ve Fransızlara ait olan hisseleri 1908 yılında Generali Sigorta tarafından satın alınmış ve şirketin ismi İstanbul Umum Sigorta olarak değiştirilmiştir. Cumhuriyetin kurulmasıyla birlikte ekonominin millileştirilmesi çalışmaları kapsamında 1926 yılında şirketin yönetimi Türk yöneticilere devredilmiştir. Şirket 1979 yılına kadar Generali bünyesinde faaliyetlerini sürdürmüş ve sonrasında satılmıştır, günümüzde ise faaliyette değildir.

İstanbul Umum Sigorta Şirketine ait bir tahsilat makbuzu
Osmanlı Umum Sigorta her ne kadar günümüzde faaliyet göstermese de kurulduğu dönemde Osmanlı sigorta sektöründe önemli değişimlerin öncüsü olmuştur. Umarız bu tarihi şirket hakkındaki araştırmalar derinleşir ve sigortacılığın bu topraklardaki gelişimine ışık tutar.